29 Nisan 2012 Pazar

BDE YAZILIMLARI VE DEĞERLENDİRMELERİ


BDE YAZILIMLARI VE DEĞERLENDİRMELERİ


1-EĞİTSEL OYUN:

Oyunun Adı: On Fark Bul


     Bu yazılım sayesinde öğrenci belirlenmiş kazanımlar için hazırlanan içeriği oyun oynayarak öğrenebilir. İlköğretim aşamasındaki çocuklar için hazırlanmıştır.
HEDEFE UYGUNLUK: Bu yazılım kullanılan içerik söz konusu olduğunda amaçlanan kazanımları tam olarak başarılı bir şekilde uygulatamamıştır. Çünkü çok fazla renk içeriyor ve karmaşık bir yapıya sahiptir.

KULLANICIYA UYGUNLUK: Yazılımda kullanılan renkler ana sınıfı öğrencilerinden ziyade daha ileri ki yaşlardaki bireyler için uygundur. Bu yüzden ana sınıfı öğrencilerine göre değildir.
İÇERİK:  İçerik fazlasıyla karmaşık sunulmuştur. Görsellik net bir durumda değildir. Göz yoran bir karmaşıklığa sahiptir.

MOTİVASYON: Çok karmaşık göründüğünden ve göz yorduğundan öğrenciler bu oyunu oynamak istemezler. Bundan dolayı iyi motive olamazlar.
ETKİLEŞİM:  Bu program dikkati yoğunlaştırmayı ve etkinliğe odaklanmayı sağlamayı amaçladığından öğrenciyle yazılım arasında bir etkileşim söz konusudur.

GERİ BİLDİRİM: Geri bildirim olarak sadece ses kullanılmıştır. Oyun kazanıldığında ise alkışla geri bildirim sağlanmıştır. Yanlış işaretleme yapıldığında sesle geri bildirim sağlanmıştır.
KONTROL: Öğrenci çok fazla kontrol sahibi değildir. Oyunda sınırlı denemeler yoktur. Öğrenciye doğruyu bulana kadar şans tanınmıştır

         Bu yazılım çok karmaşık (renleri ve şekilleri) ve göz yoran bir yapıya sahip olduğundan anasınıfı öğrencileri için tavsiye etmiyorum.

        2-SİMÜLASYON:

Yazılımın Adı: Deprem Simülasyonu


      Bu yazılım ile sınıf ortamında yapılamayacak bir deprem uygulaması yapılmıştır. Günlük hayatta deneyle yapılamayacak bir konu ile ilgili uygulama yapılmıştır. İlköğretim aşamasındaki öğrenciler için hazırlanmıştır.
HEDEFE UYGUNLUK:  Bu yazılım iletmek istediği konuyu öğrenciler için basite indirgenmiş şekilde aktarmıştır. Görsellik ve ses ön plandadır. Anlatılmak istenen konu açık ve net bir şekilde aktarılmıştır.

KULANICIYA UYGUNLUK: İlköğretim seviyesindeki öğrencilerin anlayabileceği düzeydedir. Sadece binanın fiziksel özelikleri yazılı olarak verilmiştir. Kullanıcıların üst düzey okuma becerilerine sahip olması beklenmemiştir.
İÇERİK: İçerik düzgün bir sırayla aktarılmıştır. Önce yer sarsıntıları ön plandayken sonrasında bina çökmüştür. Bu sırayı önce binanın alt kısmındaki kişinin gözünden daha sonra ise üst kısımdaki kişinin gözünden aktarmıştır.

MOTİVASYON: Öğrencilerin dikkatini çekebilecek bir konu olduğundan motivasyonu arttırır. Motivasyonun artması da öğrenmeyi kolaylaştırır.
ETKİLEŞİM: Etkileşim söz konusudur. Bu yazılımla öğrenci deprem hakkında geniş bir bilgiye sahip olur. Öğrenci istediği zaman durdurup tekrar tekrar izleyebilir.

GERİ BİLDİRİM: Bu yazılımda geri bildirim bulunmamaktadır.
KONTROL: Öğrenci yazılım üzerinde hiçbir kontrole sahip değildir. Sadece yazılımı istediği zaman durdurabilme şansına sahiptir.

          Bu yazılımı tavsiye ediyorum. Çünkü sınıf ortamında yapılamayacak bir uygulamayı içermektedir. Normal şartlar altında bu şekilde bir deprem deneyi sınıfta yapılamazken öğrenciler bu yazılım sayesinde canlı bir şekilde görebiliyorlar. Çok fazla okuma becerisi gerektirmediğinden anlaşılması daha da kolaylaşmıştır.

        3-PROBLEM ÇÖZME

Yazılımın Adı: Problem Çözme


Öğrencilerin zekalarını kullanarak toplama ve çıkarma uygulamaları yapmaları sağlanmıştır. Çok fazla toplama ve çıkarma işlemleri içerdiğinden öğrencilerin konuyu pekiştirmeleri sağlanmıştır.
HEDEFE UYGUNLUK:  Bu yazılım öğrencilerin alıştırma yaparak konuyu öğrenmelerinde pekiştirme sağlamıştır. Toplama ve çıkarma işlemleriyle uygulama yaptırılmıştır. Amaçlanan kazımlar başarılı bir şekilde verilmiştir.

KULLANICIYA UYGUNLUK: Kullanıcıya uygun bir yazılım olmuştur. Çok karmaşık ve fazla işlemlerden oluşan toplama –çıkarma uygulamalarına yer verilmemiştir. İlköğretim öğrencileri için uygundur.
İÇERİK: İçerik öğrencilerin anlayabileceği bir şekilde sunulmuştur. Fakat toplama ve çıkarma işlemleri belli bir sayıda olmayıp sürekli devam etmektedir. Doğru cevap verildiğinde alkışla ödüllendirilirken yanlış cevapta ise sesle yanlış olduğu belirtilmiştir. Ve yanlış şık elenmiştir.

MOTİVASYON: Doğru cevaplar alkışla ödüllendirilirken çocukların motivasyonunun artmasına karşın uygulamanın sonunun olmaması motivasyonu düşürür ve çocuklar sıkılırlar. Motivasyonun azalması da öğrenmeyi güçleştirir.
ETKİLEŞİM: Bu yazılımda karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Öğrenci yazılımda söz sahibidir ve işlemleri neticesinde dönütler alır. İşlemler yapıp, kendi kararlarını uygulayabilir.

GERİ BİLDİRİM: Geri bildirimlere yer verilmiştir. Doğru cevapta alkış yer alırken yanlış cevapta yanlış olduğunu belirten ses efektleri ile geri bildirim sağlanmıştır. Yanlış cevap elenip doğruyu bulmaları sağlanmıştır.
KONTROL: Öğrenci yazılım üzerinde kontrol sahibidir. Doğru düşündüğü şıkkı işaretleyebilir.

    Bu yazılımda çokça pekiştirme olduğundan tavsiye ediyorum. Ancak bu pekiştirmelerin sürekli devam etmesi ve sonunun gelmemesinden dolayı öğrencinin motivasyonunu düşüreceğini düşünüyorum.

10 Nisan 2012 Salı

OKUL ÖNCESİNDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM

   Merhaba arkadaşlar
Ben sizlere okul öncesinde bilgisayar destekli eğitimle ilgili okumuş olduğum makale ile ilgili bilgiler vermek istiyorum.

YAZANLAR:
Ahmet Ömer KACAR(Gazi Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü,Elektronik ve Bilgisayar Eğitimi) ANKARA

Nurettin DOĞAN(Gazi Üniversitesi,Teknik Eğitim Fakültesi,Elektronik ve Bilgisayar Bölümü)ANKARA

YAYINLANDIĞI YER: Akademik Bilişim Dergisi,Dumlupınar Üniversitesi KÜTAHYA

YAYINLANDIĞI ZAMAN:31 OCAK-2 ŞUBAT 2007

MAKALENİN KONUSU:Okul Öncesinde Bilgisayar Destekli Eğitim

SONUÇ: BDE Geleneksel Eğitimden daha etkili

       Bu makale, Afyonkarahisar ili Merkez ilçesi Hoca Ahmet Yesevi İlköğretim Okulu ve 27 Ağustos İlköğretim Okullarına bağlı anasınıflarından toplam 80 öğrenci araştırmaya dahil edilmiştirBunlardan 40 öğrenci bilgisayar destekli eğitime tabi tutulurken 40 öğrencide geleneksel eğitime tabi tutulup bir araştırma yapılmıştır.Buradaki öğrencilerin kız ve erkek sayısı eşittir. Aynı sosyoekonomik düzeye sahip ve aynı zeka düzeyinde olan öğrenciler seçilmiştir. Bilgisayar destekli eğitim araştırılırken bir kontrol grubu kurulmuştur. bilgisayar destekli eğitim alan çocuklar deney grubunu oluştururken geleneksel eğitimi alan çocuklar ise kontrol grubunu oluşturmuş.
      Bu iki grubada bilgisayar destekli eğitim ve geleneksel eğitim yyöntemiyle geometrik şekil ve sayı kavramı eğitimi verilerek bilgisayar destekli eğitimin bu konudaki rolü araştırılmış.Bu makaleye göre;okul öncesi dönem çocuğun gelişimi için çok önemli bir dönemdir.Temel beceri ve alışkanlıkların kazanıldığı bu önemliş yıllarda eğitim tesadüflere bırakılmamalıdır.Bu nedenle okul öncesi dönemdeki eğitim bilimsel ve sistematik bir şekilde yürütülmelidir.
     Gelişen ve değişen çağ ile birlikte artık 'Eğitimde bilgisayar kullanılmalı mı?' sorusu yerine , ''Bilgisayarları eğitimde en etkili ve verimli bir biçimde nasıl kullanmalıyız?'' soruları yer alıyor. Yani teknoloji artık kabullenilmiş durumda.
     Öğrenmeyi kolaylaştıran etkenlerden biri olan ilgi ve merakın yoğun olduğu okul öncesi dönemde bilgisayar destekli eğitime başlanabilir. Bilgisayarın oyun yönünden faydalanılmalıdır bu dönemde. Bu dönemde bilgisayarın amacı eğlendirirken öğretmek ya da öğretirken eğlendirmek olmalıdır.Böylece öğrenme zevkli hale geleceBu araştırma da çocuklara: 
  •   Geometrik ve Şekil Kavramı Düzeyi İçin ''Geometrik Şekil Kavram Formu''
  •   Sayı Konum Düzeyini Belirlemek İçin ''Piaget'in Sayının Korunumu Testi''
  •   Çocukların  BDE İle ilgili Görüşleri İçin ''Çocukla Görüşme Formu''
  •    Ailelerine ise: BDE ile ilgili  ''Veli Anket Formu''uygulanmıştır.
  Velilerin hepsi okul öncesi dönemde bilgisayarın gerekli olduğu konusunda bilgi vermişlerdir.  Aynı zeka düzeyine sahip ve aynı sosyo ekonomil düzeydeki çocukların gelişimleri farklı olmuştur. Bunun nedeni ise eğitimde kullanılan yöntem farklılığıdır. Bilgisayar ile eğitim gören çocuklarda geleneksel eğitim gören çocuklara oranla ciddi bir fark görülmüştür. Buradaki bilgisayar kullanımı görsel olarak kullanımdır.
     Bu yöntem yavaş yavaş yagınlaşıyor. Okul öncesi çocukları için yeni yazılımlar gerekli.Bilgisayar ekranları o çocuklara uygun olmalıdır.
     
     BANA GÖRE:
      Bilgisayar gelişen teknoloji ile birlikte hangi amaçla olursa olsun geniş bir kitleye yayılmış durumda. Bunu okullarda da kullanmanın hiçbir sakıncası yoktur bence. Daha çok önem verilmeli bence bu duruma. Çocuklar istedikleri konuda istedikleri bilgiye hemen hiç vakit kaybetmeden ulaşabilirler. Özellikle okul öncesi dönem çocukları için görseller çok önemlidir. Öğretmen elindeki imkanlarla sınırlı görselleri öğrencilerine sunabilir. Ancak bilgisayarla istemediği kadar görsel elde edip öğrencileri ile bunları paylaşabilir.Evet belki bilgisayar çocuklar ve hatta yetişkinler için farklı amaçlarla ve gereğinden fazla kullanılırsa zararlıdır. Aslında hayatta her şey böyledir. Ama bu dönem çocukları için özel bir yazılım kullanılıp, ekranları onlara uygun olan bilgisayarlar kullanılırsa bu zaralar en aza indirilebilir.Bu makalede bence çok mantıklı bir araştırmanın sonucunda olmuş. Bir kontrol grubu var ve birde deney grubu var. Her öğrenci eşit şartlarda ve BDE araştırılmış. Her sonuç tek tek not edilmiş. Ve sonuçları mantıklı bir şekilde açıklanmış. İnsanlara bir düşünceyi dayatmadan örneklerle araştırma sonuçlarına dayanarak bu makale yazılmış.



28 Mart 2012 Çarşamba

NAZIM HİKMET RAN


HOŞGELDİN KADINIM

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
Nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
Güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
Avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoşgeldin kadınım
                                                                             NAZIM HİKMET RAN

MATEMATİK EN SEVDİĞİM DERS:))))

                                   MATEMATİK EN SEVDİĞİM DERS:))))


Kimileri sevmez matematiği ama ben onlardan değilim seviyorum matematiği hem de sadece seviyorum demek için değil.canım sıkıldığnda,bir şeye kızdığım zaman hemen matematiğe koşuyorum. bu yazımı sakın yanlış anlamayın buraya yazıyorum diye böyle yazmıyorum gerçekten sevdiğim için yazıyorum. matematik benim vazgeçilmezlerim arasında (hem size bir şey söyleyeyim mi inanmayacaksınız ama hala yurtta dolabımda matematik soru bankası kitabım var getirdim sıkıldıkça bakıp çözüyorum.) peki neden matematikçi ya da matematikle uğraşacağın bir bölüme gitmedinde okul öncesine geldin diye soruyorsunuzdur içinizden çok doğru bende hep düşündüm hala da düşünüyorum. Şöyle de bir gerçek var ki sadece seviyorsun diye bir mesleğe gidiyorsun ama sonunda emeğinin karşılığını alamıyorsun bu da acı bir şey ama ben okul öncesini de sevdim zaten nefret edip gelmemiştim. neyse ben matemetiğe döneyim.Okul öncesine de en az matematiğe kadar bağlanacağımı biliyorum seviyorum onu da ya:))
İlkokul ve ortaokul dönemlerimde matematiği çok seviyordum. Hem size bir sır daha vermek istiyorum benim lise de anadolu lisesini kazanmamda matematik netlerim bana yardımcı oldu. Ezberim pek yoktur da. Daha sonra lise de sayısal bölümünde olmam da bu sevgimi daha da arttırdı. Tüm dersler sayısal olduğu için rakamlar ve sayısal verilerle ilgilenmek en çok sevdiğim şeydi.Matematik sınavlarına bir gün öncesinden çalışmazdım. Diğer derslerde yaptığım gibi:))) Çünkü ben hep matematik çalışırdım. Şükür ki matematikte bana hiç yamuk yapmazdı hak ettiğim notları alırdım. Ben böyleyim işte arkadaşlar. Üniversiteye geldiğimde bölümümde matematik dersinin olmadığını duyduğumda çok üzülmüştüm ama neyse 2. sınıfta matematik öğretimi diye bir ders varmış onuda görelim bakalım.Onu da severim diye umut ediyorum Eeeee ne de olsa başında MATEMATİK yazıyor.:)))) Umarım sizleri sıkmamışımdır arkadaşlar bu dersi sevmeyenler de bana kızıyorlardır belki ama zevkler ve renkler tartışılma diyelim ve son noktayı koyalım. İyi günler:)))))))))

4+4+4 YENİ EĞİTİM SİSTEMİ


                                                        BUYRUN SİZE :)))

HİÇBİR ŞEKİLDE NE BENİM NE DE ÇEVREMDEKİ ARKADAŞLARIM VE HOCALARIMIN DESTEKLEMEDİĞİ 

4+4+4 YENİ EĞİTİM SİSTEMİ

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması ile birlikte 5+3 olarak uygulanan zorunlu eğitim sistemi 4+4+4 olarak uygulanacak. İlköğretimin 4. sınıfından sonra öğrenciler yönlendirmeli eğitime tabi tutulacak. İlköğretimin 4. sınıfından sonra öğren
Devlet, mesleki eğitimde yönlendirmeli sisteme geçerek mesleki eğitimi hem sayı hem de kalite olarak artırmayı hedefliyor. Sekiz yılık kesintisiz eğitime geçilmesi ile birlikte meslek lisesine gidenlerin oranı yüzde 70’tenyüzde 30’a düşmüştü. Devlet, hem katsayıyı kaldırmak hem de mesleki eğitimde yönlendirmeyi getirmekle mesleki eğitime gidenlerin oranlarını yüzde 70’e çıkartmayı amaçlıyor.
.
                İMAM HATİP LİSELERİNİN ORTAOKUL BÖLÜMÜ YENİDEN AÇILABİLECEK
AK Parti, imam hatip liselerinin ortaokul bölümlerinin kapatılmasıyla geçilen 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime son verecek. Teklif kabul edilirse zorunlu eğitim 13 yıla çıkarken, isteyen öğrenciler orta kademede imam hatiplere geçiş yapabilecek
İmam hatip liselerinin ortaokul bölümleri yeniden açılıyor. 28 Şubat sürecinde 1997-1998 Eğitim Öğretim Yılı’nda kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması başladığı için imam hatip liselerinin ortaokul bölümü kapanmıştı. Daha önce ilkokuldan mezun olduktan sonra (12) yaşında imam hatip lisesine kaydını yaptıran öğrenciler, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim nedeniyle sadece lise bölümlerine 15 yaşında kayıt yaptırabilir hale gelmişti. Bu durum bir çok tartışmayı da beraberinde getirmişti.
                               MESLEK LİSELERİNİ ÖNÜNDEKİ KAT SAYI ENGELİ KALKIYOR
Teklifle, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenleme de yapılıyor. Buna göre, Yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.
Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 100, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.
Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.
Kişinin üniversitede, ortaöğretim kurumundan mezun olduğu meslek dalıyla aynı bölüme yerleşmesi halinde ortaöğretim puanına ek olarak, ortaöğretim puanının yüzde 6'sı yerleştirme puanına eklenecek.
Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

BENCE:
      Her ne  kadar çoğu eğitimci bu sisteme karşı olsada tepkiler bir şey ifade etmiyor.Neyse yeni eğitim sistemi herkese hayırlı uğurlu olsun arkadaşlar .Ama okul öncesi ne olur ne olmaz bilemem ama bizimde çaremize bakarlar herhalde:))) 
  Her sene ,her dönem farklı bir eğitim sistemi getiriliyor artık insanların kimseye ve hiçbir şeye güveni kalmadı.Bence bu sistem çok gereksiz olmuş.Vatandaşınbu sistemle ilgilibir düşünceside yok çünkü 4+4+4 hakkında bir haberleri ve düşünceleri yok.Yani ne olur ne olmaz  bu ülkede bilemem.
ÇOCUKLAR ÇOK EZİLECEKLER. HERŞEY GİBİ BU SİSTEMDE ORTALIĞI KARIŞTIRACAK GİBİ .BİR YANDA HERŞEYDEN HABERSİZ VATANDAŞ VE ÖĞRENCİLER DİĞER YANDA 4+4+4 BAKIYORLAR BİRBİRİNE. EĞİTİMDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER OLACAK HAYDİ HAYIRLISI BAKALIM..:))

Grup 84 Seksendört - Şimdi Hayat

27 Mart 2012 Salı

ELİF ŞAFAK İSKENDER

Elif Şafak’ ın  İskender eseri çok güzel olmuş.. Okurken romanı çok çabuk okudum. Bir yandan Fırat ta bir köyde geçiyor, diğer yanda İngiltere’de.. İki farklı roman gibi. Bunların şaşkınlığı karşısında insan kitabı daha da merak ederek okuyor. Harika bir romandı. Hiç bir zaman aklıma gelmeyecek olaylar duydum.romanı giderek daha da merakla okudum. Bu roman acı, hüzün içeriyor. Özellikle vicdan azabı  işlenmiş. İskender annesini öldürdüğünü sanıyor,ancak annesinin ikizi yani teyzesini öldürüyor.Burada çok şaşkınlık duydum. Bu cümleyi okurken içim cız etti.Fakat İskender bunu hapisteyken öğrendi.. Hapiste Zişan adlı biriyle tanışıp gerçek hayatı öğrendi. Bu  eserde mutluluk değil acı ön planda.Gerçekleri öğrenince İskender öylesine vicdan azabı duyuyor ki..Aslında yazılacak o kadar çok şey varki ancak bunları yazıp okumayan arkadaşlarımıza haksızlık yapmak istemiyorum. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.